Gezginci erden

Bozcaada uzun zamandır görmeyi arzu ettiğim bir yerdi. Kısmet Eylül 2013 senesineymiş.

Bozcaada ile ilgili her türlü detaylı bilgi için:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Bozcaada

Böyle bakir ve doğa harikası bir yere, daha önceden niye gitmediğime üzüldüm.
2013 senesinde, karavanımla çıktığım kuzey marmaradan başlayıp, güney ege ye kadar süren 80 günlük gezimin, Çanakkale ve Şehitlikler "gelibolu" yarımadasından sonraki durağı Bozacadaydı.
Not: Adaya ulaşım Geyikli'den feribotlarla. Karavanım minibüs görüntülü "Camper" olduğu için "Kamyonet" grubuna sokup feribot ücreti 65 L verdim. " Karavan statüsüne ve görüntüsüne göre fiyat ödeseydim 100 L verecektim.(Fiyat gidiş-dönüştür.)

Geyikli'den kalkan feribotla Bozcaada'ya varış... "2-Eylül-2013"

Tüm çevresini dolaştığınızda,40 km olan Bozcaada aynı zamanda SİT alanı. Yani yapılaşma ve büyük oteller yok.Liman ve çevresinde oluşan eski evlerin, pansiyonların,küçük alış veriş yerlerinin ve birkaç butik otelin dışında, adanın içlerinde denize girebileceğiniz koylarında, gece konaklama imkanınız yok. Akşam üstü Bozcaada merkeze dönmek durumundasınız. Sezonun hareketli zamanında "Temmuz ,Ağustos" karavanda ve çadırda kalmaya jandarma emniyet açısından,koylarda müsade etmiyormuş.Ben Eylül ayında "Habbele ve Ayazma "koyunda gece kaldım ve bir sıkıntı yaşamadım.

Eylül ayı tercihime rağmen, ada yine de kalabalık sayılırdı. Ki bayram ve tatil günlerini hiç düşünemiyorum. Eylül ayını tercih etmemdeki bir önemli neden de her sene yapılan "6-7 Eylül" bağbozumu festivalini izlemekti...

Bozcaada'nın batısında bulunan "Polente" fenerinin olduğu burundan, günbatımı muhteşemdir. Hele bir de yanınızda sevgiliniz ve bir şişe Bozcaada şarabınız varsa..

Bozcaada bağbozumu festivalindeki gösterilerden...

Feribottan inince, hemen sağ tarafta, minibüs duraklarının olduğu yerde veya biraz içeri ilerleyip, meydandaki büyük ağaçlı kahvenin yanından sağa dönüp düz giderseniz,denize karşı, kalenin tam arkasında ,Belediyenin ücretsiz oto parkı var. Ayrıca feribottan inince sağda yine paralı bir küçük otopark mevcut. Kısacası, Bozcaada'da sezonda park sorunu var.
Adaya ulaşım yalnız feribotla olduğu için , sezonda temel gıda ve ihtiyaç malzemeleri de, (büyük marketlerin olmayışından) pahallı. Adaya gelmeden, ihtiyaçlarınızı önceden temin etmenizi öneririm.

Feribottan inince, ilk gün ,Bozcaada merkezini, tarihi şirin evlerini keşfetmek için, kalenin arkasındaki Belediyenin, ücretsiz otoparkının yanında konakladık.

Biraz da bu güzel adanın,tarihi sokaklarını, evlerini ve yapılarını dolaşalım...

Tarihi Kilise

Kilisedeki saat kulesi

Pansiyonlar

Alaybey camii

Liman ve çevresinden görüntüler.....

Bozcaada geceleri, şarabın kızıllığı ile bir başka güzel....

Ertesi gün Bozcaada'nın bakir koylarındaki akvaryumu anımsatan temiz sularında denize girmek için yola koyulduk.

Adanın güneyinde bulunan, "Tuzburnu", "Akvaryum koyu", "Ayazma plajı", Habbele plajı" -- kuzeyinde ise "Çayır koyu" ve diğer bakir küçük koyları mevcut.

Tuzburnu Koyu

Tuz burnu Koyu

Tuzburnu Koyu

Akvaryum koyu

Ayazma plajı

Habbele Koyu

Habbele koyu

Adaya tatile gelenlerin olmazsa olmazı da, adanın en batısında rüzgar güllerinin ve Polente fenerinin de olduğu burundan,Bozcaada şarabını yudumlayıp sevgilileri ile günbatımını seyredip görüntülemek.
Aracı olmıyanlar için, merkezden her akşam buraya minibüs seferleri de var...